Kolajen Nedir? Vücudumuza Ne Gibi Etkileri Vardır ve Nelerden Elde Edilir?

İnsan vücudu temelde kemik sistemi, dokular ve iç organlardan oluşur. Bu oluşumun bir araya gelmesi ve devamlılığı sağlaması proteinler aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. İşlevlerine ve kendisini bir araya getiren yapı taşlarına göre proteinler ayrılır. Proteinleri bir araya gelerek oluşturan yapı taşlarına da aminoasit denmektedir. Vücudumuzda en çok miktarda bulunan protein çeşidi kolajen proteinidir. Kolajen proteinini bir araya getiren aminoasitler ise Glisin ve Prolindir.

Kolajen genel itibari ile vücudun hemen hemen her bölgesinde bulunmaktadır. Özel olarak örnek verecek olursak; deride, kemiklerde, eklemlerde, kas yapısında, aynı zamanda da göz, diş ve kan yapısının oluşumunda bulunmaktadır. Tüm bu bölgelerin oluşumunda, gelişmesinde ve bazı yerlerde tedavisinde kullanılan temel etken maddeyi oluşturan başlıca proteinidir.

Peki Kolajen Proteininin Faydaları Nelerdir?

Kolajen, vücudun yapısında çok fazla miktarda yer alan bir protein türü olduğundan çok sayıda göreve ve faydaya sahiptir. Bilinen en önemli faydaları arasında şunlar yer alır:

·Cilt sağlığına katkı sağlar, derinin esnekliğini arttırır, cilt kusurlarının iyileştirilmesini destekler. Kırışıklık oluşumunu azaltarak cilde genç bir görünüm kazandırır.

·Eklem ağrılarının azaltılmasında rol oynar ve eklem iltihabını önlemeye yardımcı olur.

·Birçok kemik ve eklem hastalığına karşı koruyucu özelliği bulunmaktadır. Ayrıca mevcut eklem ağrısı bulunan hastalarda tedaviyi desteklediği görülmüştür.

·Travmalar veya osteoporoz nedeniyle meydana gelen kırık ve çatlakların iyileşme sürecini hızlandırır.

·Özellikle sporcu bireylerle ilgili olarak, kas kütlesinin korunması ve arttırılması üzerinde etkilidir.

·Arterlerin daha güçlü bir yapıya sahip olmasını sağlayarak tüm dolaşım sistemi hastalıklarına karşı koruma sağlar. İyi kolesterol olarak da bilinen HDL kolesterolün seviyesini yükselmesinde rol oynar. Aynı zamanda kalp krizi ve felç gibi ciddi sağlık sorunlarının görülme olasılığını önemli ölçüde azaltır.

·Kemiklerde yüksek oranda kolajen bulunduğundan kemiklerin güçlendirilmesi ve kemik kaybının önlenmesine katkı sağlar.

·Saç ve tırnak sağlığını gelişiminde rol oynar.

·Yaşlılığın cilt ve iskelet sistemi üzerindeki etkilerini hafifletir.

·Yara iyileşmesinin süresini kısaltır.

·Sindirim sisteminin düzenlenmesi ve metabolizmanın hızlandırılmasına yardımcı olmasına ilişkin yapılan araştırmalar ise halen devam etmektedir.

·Kıkırdak bütünlüğünün korunmasına yardımcı olur. Kıkırdaklar, eklemleri koruyan önemli yapılar olduğundan eklem hastalıklarının gelişiminin önlenmesinde bu proteinin üretiminin yeterli olması oldukça önemlidir.

Eksikliği Ne Gibi Durumlarda Ortaya Çıkar?

Genel itibariyle fazla tüketiminde veya kullanımında vücuda zarar verebilecek her durum protein oluşumunu ve kalitesini de olumsuz olarak etkilemektedir. Ayrıca, vücudumuzda her hormonun, hücrenin veya fonksiyonun oluşumunu olumsuz yönde etkileyen yaşlanma da kolajen üretimini azaltmaktadır. Bu bilgiler ışığında ileri yaşlarda kolajen takviyesine yönelik beslenmenin önemi ortaya çıkmaktadır. Aşırı şeker tüketimi veya rafine karbonhidrat, halk arasında bilinen adıyla paketli gıdalar tüketerek karbonhidrat ihtiyacını karşılamak bu proteinin üretimini olumsuz olarak etkilemektedir.

D vitamini ihtiyacını karşılamak için güneş ışınları en ulaşılabilir yoldur. Ancak aşırı UV ışınları, yani güneş ışığına maruz kalmak kolajen miktarının düşüşüne sebep olmaktadır. Bu sebeple güneşli bir ortama çıkmadan önce koruyucu kremler kullanmak hem vücut sağlığı hem de kolajen proteini açısından önem arz etmektedir. Vücuda birçok alanda zarar verdiği artık herkesçe bilinen sigara kullanımı da bu hususta zarar verici niteliktedir.

Kolajen Hangi Besinlerde Bulunur?

Temel olarak kolajen vücudumuzun kendisinin ürettiği bir proteindir. Ancak bu proteinin üretiminde, aminoasitlerin bağlanması için C vitaminine ihtiyaç vardır. C vitamini içeren besinler; portakal, limon, yeşil ve kırmızı biber gibi birçok taze meyve ve sebzenin tüketimi kolajen üretimi için gereklidir. Prolin aminoasidi, yani bu proteinin üretiminin yapı taşlarından ilki; yumurta, buğday, süt ve ürünleri, mantar, kuşkonmaz ve lahanada bol miktarda yer alır. Glisin aminoasidi ise tavuk derisinde ve dana etinde, özellikle de ette bulunan jelatinin yapısında yer alır. Hayvan etlerinin kaynatılmasıyla elde edilen kemik suyu, kolajenin pişmiş hali olan jelatini önemli miktarda içerir. Jelatin, kolajen proteinini oluşturan aminoasitler açısından zengin olduğundan sentezinin desteklenmesinde oldukça etkilidir.

Eğer siz de beslenme düzeninize kolajen takviyesine ihtiyaç duyuyorsanız Almanya Menşeili Suda Collagen ürünlerimize göz atabilirsiniz.